KUR’AN’IN FAZİLETİ, TEFSİRİ VE NÜZUL
SEBEPLERİ
18- Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zamanında Kur'an'ın Kürek Kemiklerine Yazılması
1. Zeyd b. Sabit
- - (-)
21118 (1)- Zeyd b. Sabit
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e katiplik yaparken bana:
"Mümİnlerden yerlerİnde oturanlar ile cihad edenler bir
değildir"[Nisa 95] ayetini yaz'' buyurdu. Bu sırada Abdullah b. Ümmü
Mektum gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Allah yolunda cihad etmek istiyorum ama
ben göremeyen, kör birisiyim. Nasılolacak peki?" diye sordu. Bunun üzerine
Nebi'i oturduğu yerde vahiy bürüdü. Onun baldırı benim baldırımın üzerindeydi.
O kadar ağırlaştı ki baldırımın kırılacağından korktum. Bana: "Müminlerden
özürlü olmaksızın oturanlar ile Allah yolunda cihad edenler eşit değildir"
şeklinde yaz'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: İbn Hibban
(4713) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (4899) rivayet ettiler.
21119 (2)- Bu hadis
başka bir kanalla: Sehl b. Sa'd es-Saidi der ki: Mervan b. el-Hakem'in
Mescid'de oturduğunu görünce gidip yanında oturdum. Bize Zeyd b. Sabit'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine:
"Müminlerden yerlerinde oturanlar ile cihad edenler bir
değildir"[Nisa 95] ayetini yazdırdı..." şeklinde başlayarak
nakledilmiştir.
[Sahih]
21444 (l)'de tekrar
edecektir.
21120 (3)- Zeyd b. Sabit
anlatıyor: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında otururken
kendisine vahiy geldi ve kendisini bir sükunet hali kaplayıp baldır'ı
baldırımın üzerine düştü. Vallahi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
baldırından daha ağır bir şey görmedim. Sonra bu halandan çekilip gidince:
''Yaz ey Zeyd'' buyurdu. Ben bir kürek kemiği alınca: "Müminierden
yerlerinde oturanlar ile cihad edenler bir değildir ... Fakat Allah, cihad
edenlere; oturanların üzerine büyük bir mükafat vermiştir"[Nisa 95]
ayetini yaz'' buyurdu. Bu ayeti bir kürek kemiğine yazdım. Bu ayeti duyan ve
gözleri görmeyen İbn Ümmü Mektum, mücahitlerin üstünlüğünü görünce kalkıp:
"Ey Allah'ın Resulü! Kör veya benzer özürlerinden dolayı cihad
edemeyenlerin durumu ne olacak?" diye sordu. Vallahi, İbn Ümmü Mektum
henüz sözünü bitirmeden -veya bitirdikten sonra- Resulullah'ı (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir sükunet hali kaplayıp baldır'ı baldırımın üzerine düştü
ve aynı ağırlığı hissettim. Sonra bu halondan çekilip gidince bana: ''Oku''
buyurdu. Ben: "Müminierden yerlerinde oturanlar ile cihad edenler bir
değildir ...,,[Nisa 95] ayetini okuyunca: ''... özürlü olmaksızın oturanlar ...
" sözünü ekZe'' buyurdu. Ben de ayete bu sözü ekledim. Vallahi, onun
kemikte bulunan çatlağın yanındaki ilave edildiği yeri görür gibiyim.
[Sahih]
21121 (4)- Aynı manada
başka bir hadis, Zeyd b. Sabit der ki: "Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in yanındayken Allah kendisine vahiy indirdi..." şeklinde
başlayarak başka bir kanalla nakledilmiştir.
[Sahih]
21122 (5)- Aynı manada
başka bir hadis, Zeyd b. Sabit der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Medine'ye gelince, huzuruna götürüldüm ... " şeklinde başlayarak
başka bir kanalla nakledilmiştir.
[Sahih]
2. Zeyd b. Sabit
- - (-)
21123- Zeyd b. Sabit der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzurunda Kur'an'ı yazılı
parçalardan derlerken: ''Şam'a ne mutlu'' buyurdu. Biz: "Neden ey Allah'ın
Resulü?" diye sorunca: ''Rahman'ın melekleri kanatlarını onun üzerine germiştir''
buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Tirmizi
(3954), İbn Hibban (114) ve Hakim (2/119; 2/611) rivayet ettiler.
28174 (2)'de tekrar
edecektir.
3. Enes b. Malik
- - (-)
21124 (1)- Enes
bildiriyor: Bir adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e katiplik
yapıyordu. Adam Bakara ve Al-i İmran Sürelerini ezberlemişti. Adam bu süreleri
okuduğunda gözümüzde büyümüştü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
''Ğafuren Rahimen yaz'' deyince, adam: "Alimen hakime" yazıyor,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şöyle şöyle yaz'' deyince adam:
"İstediğin gibi yazıyorum" karşılığını veriyordu. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''Alimen Hakimen yaz'' deyince, adam: "Semian basiran
yazayım mı?" diyor, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Nasıl
istersen yaz'' karşılığını veriyordu. Bu adam İslamıdan dönüp müşriklere
katılınca: "Aranızda Muhammed'i en iyi tanıyan benim. Onun bana yazdırdığı
vahyi dilediğim gibi yazıyordum" dedi. O adam ölünce Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yer onu kabul etmez'' buyurdu.
Enes der ki: Ebu Talha
bana adamın öldüğü yere gittiğini ve cenazesinin yerin üzerinde olduğunu
gördüğünü: "Bu adamın nesi var?" diye sorunca da: "Defalarca
gömmemize rağmen yer onu kabul etmedi" dediklerini söyledi.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim,
sifatu'l-munafikin 4/2145 (2781) ve İbn Hibban (365/1521) rivayet ettiler.
21125 (2)- Aynı manada
başka bir hadis, Enes der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bir katibi vardı ve bu katip Bakara ve Al-i İmran Sürelerini ezberlemişti. Bu
adam Bakara ve Al-i İmran sürelerini okuyunca gözümüzde büyürdü ... "
şeklinde başlayarak başka bir kanalla nakledilmiştir.
[Sahih]
21126 (3)- Enes der ki:
Beni Neccar kabilesinden aramızda bir adam vardı. Kendisi Bakara ve Al-i İmran
sürelerini ezberlemişti. Bu adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
katipliğini de yapıyordu. Bir gün İslam toplumundan kaçarak Ehl-i Kitab'a
sığınmıştı. Bu durumu Ehl-i Kitab'ın çok hoşuna gitmiş, onu yüceltip:
"İşte bu adam Muhammed'in katibi idi" dediler. Çok geçmeden, Allah
onun canını onların arasındayken aldı. Onlar da buna bir çukur kazıp cesedini
oraya gömdüler. Ama toprak adamı kabul etmeyip dışarı attı. Sonra gelip tekrar
gömdüler. Ama toprak yine onu yüzüne attı. Tekrar gelip bir daha gömdülerse de,
toprak yine bu adamı dışarı attı. Onlar da adamın cesedini öylece gömmeden
bıraktılar."
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim,
sifatu'l-munafikin 4/2145 (2781) rivayet eti.
21127 (4)- Enes
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e katiplik yapan bir adam
vardı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Semian" yazmasını
emredince, adam: "Semian basiran" yazdım der, Allah'ın Resulü de:
''Öyle bırak'' derdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Alimen hakimen" yazmasını emredince, adam: "Alimen
halimen" yazardı. -Hammad: "Veya buna benzer bir şey yazardı"
demiştir- Bu adam Bakara ve Al-i İmran surelerini ezberlemişti. Bu sureleri
ezberleyen, çok ezberlemiş sayılırdı. Adam gidip Hıristiyan olunca şöyle dedi:
"Muhammed'e dilediğim gibi yazıyordum, o da: ''Öyle bırak'' diyordu."
Adam öldüğü zaman gömülünce, toprak onu iki veya üç defa dışarıya attı. Ebu
Talha: "Bu adamı, yerin üzerinde atılmış bir vaziyette gördüm" dedi.
[Sahih]